Her Üzüntü Depresyon Mudur?

  Ülkemizde ve dünyada bu kadar üzüntü verici durumlar varken tam bir ironi ki sanki üzüntü duygusuna yer verilmek istenmiyor. Sanki diğer duygular yokmuş gibi sistem diyor ki mutlu olucaksın, çok paran olucak, iyi bir kariyerin olmalı, örnek bir aile yaşantın olmalı, erkeksen romantik surprizler yapmalı ve şaşırtıcı hediyeler seçmelisin, kadınsan daima şık ve fit olmalı, hem de seksi olmalısın üstelik kimseye de belli  etmeden. Nasıl güleceğin, nasıl duracağının, nasıl tokalaşacağının bile madde madde anlatıldığı, her şeyin algoritmasının oldugu  bir dünyada zaten üzüntüye yer yok.  Sana diyorlar ki “güçlü  olmalısın” bu zaten en baştan üzülmemek anlamına geliyor ya da üzülsen bile üstünde durmayıp yaşaman gerektiği gibi devam etmelisin. Üzülüyorsan  da bunun yerine “depresyondayım” dersin ki kimilerince üzgünüme göre daha havalı, bana göre ise daha teknik, daha duygudan uzak bir terim ve tıbben mutlaka tedavi edilmesi gereken biyolojik bir hastalık depresyon.

  Belçikada 233 genç erişkinle yapılan bir çalışmada üzüntü duygusunun diğer duygulardan çok daha uzun süren bir duygu olduğu bulgulanmış. Sürenin uzunluğu da bu duygunun  depresyonla karışmasının bir nedeni olabilir.

Ayni şekilde üzüntüye neden olan etkenin varlığını sürdürmesi de ayrı bir neden olarak değerlendirilebilir. İlişki sorunları, cinsel sorunlar, ekonomik zorluklar, patron yada amirlerle yaşanan sıkıntılar, uyku bozuklukları, kronik ağrılar, okul yasamı ve sınavlar, sağlık problemleri, ülke ve dünya sorunları, kişisel istek ve arzuların karşılanmaması, ideallerine ulaşamama gibi bir çok neden üzüntüye neden olabilir. Kişinin uzun suren üzüntüye bağlı olarak duygudurumu daha düşük bir mood da seyredebilir.  Yine de bu her zaman depresyon demek değildir.

  Aynı olumsuz olayı yaşamış iki farklı kişi düşünelim. Çok kabaca ve genel olarak üzüntülü bir kişi ile depresyondaki bir kişinin yaşayabilecekleriyle ilgili farkları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

  • Depresyondaki insan da düşük duygudurumu olan insan da yoğun bir üzüntü duygusu hisseder.
  • Depresyonda bu duygu sabit aralıksız ve uzun sürelidir, üzüntüde ise dalgalanma gösterir.
  • Depresyondaki insan kendini dışlanmış ve yalnız hissederken üzgün insan diğerleriyle yakın ilişki kurabilir.
  • Depresyondaki kişi ruh halinin sürekli böyle olacağını ve hiç değişmeyeceğini düşünür, umudunu kaybeder; üzüntülü  insan bunların bir gün sona ereceğini bilir ve ümit eder.
  • Depresyondaki bir insan kendisiyle ilgili telafisi olmayan hatalar yaptığını düşünür ve pişmanlıklar duyar, kendini uç düzeyde küçümser ki bu kendinden nefret etme, kendinden iğrenme gibi noktalara ulaşabilir, aktivitelerden zevk almaz. Üzüntülü insan geçmişteki mutlu anlarını hatırlayıp keyif alabilir, hoş zaman geçirebilir ve kendi değerini bilir.
  • Her iki durumda da enerjisizlik, halsizlik, yeme değişiklikleri, uyku bozuklukları görülebilir.
  • Depresyondaki insan gelecekle ilgilenmez ve eşlik eden ölüm düşünceleri ve davranışları olabilir. Üzüntülü  insan kaygılı da olsa gelecekle ilgilenir ve yaşamaya devam etmek ister.
  • Eğer bu üzüntü hali kişinin yaşantısını  olumsuz etkiliyorsa, mesleki ve sosyal yaşamını bozuyorsa, kişilerarası ilişkilerini bozuyorsa ( ev, okul, aile, iş, arkadaş, sevgili ilişkisi gibi) ve bu yoğun üzüntü aralıksız olarak iki haftadan uzun sürüyorsa depresyondan şüphelenilmelidir.

  Üzüntülü olma hali yaşamın bazı dönemlerinde karşımıza çıkabilecek bir çok olumsuzluğa karşı gösterdiğimiz sağılıklı duygusal bir tepkidir. Depresyon biyolojik bir tıbbi hastaliktir. Ciddi ve çok önemli bir sağlık sorunudur. Mutlaka doktora, psikiyatri uzman hekimine başvurulmalıdır. Mutlaka depresyon tedavi edilmelidir. Tedavi edilmeyen ağır depresyon ölümcül sonuçlara varabilir.

  Depresyon tedavisi olan bir hastalıktır. Her iki durumda da kişiler psikolojik yardım almak için doktora başvurabilir. Yaşamın belirli dönemlerinde karşılaşılabilen olumsuzluklar karşısında destek almak amaçlı ya da depresyonun biyolojik ve psikoterapi ile tedavisi amacıyla psikiyatri uzmanından yardım alınabilir.

 

Bunlar da ilginizi çekebilir
konusmak-ve-paylasmak

Konuşmak Ve Paylaşmak

Konuşmak, gerginliği içeride tutmak yerine serbest bırakmanızı sağlar. İnsanlarla bağlantı kurmanıza, sosyal ilişkilerinizi güçlendirmenize katkıda bulunur....
fazla-kilolarimdan-kurtulamiyorum

Fazla Kilolarımdan Kurtulamıyorum!

Obezite yani şişmanlık vücutta yağ oranının atması demektir. Dünya Sağlıık Örgütünce en riskli hastalıklar arasında yer almaktadır. ...
kanser-hastaligi-ile-ugrasan-tedavi-ekibi

Kanser Hastalığı İle Uğraşan Tedavi Ekibi

Tedavi ekibi tanıyı, tedaviyi ve süreci anlatırken hastanın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak gerçekçi bir yaklaşımla bilgilendirme yapmalıdır.  ...